ABD Başkanı Donald Trump, görevindeki ilk 100 günüyle ilgili Time dergisine önemli açıklamalarda bulundu. Trump, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın asla başlamayacağını savunarak, bu durumun Biden'ın sorumluluğunda olduğunu ifade etti. Ayrıca, Kırım'ın Rusya'da kalacağını belirtti ve antisemitizm konusuna da değindi.
Trump, görevde olduğu dönemde Rusya-Ukrayna Savaşı'nın asla başlamayacağını savundu. 'Bu, Biden'ın savaşı. Benim savaşım değil. Bununla hiçbir ilgim yok. Bu savaşa asla girmezdim. Bu savaş asla olmazdı. Putin de bunu asla yapmazdı.' ifadeleriyle durumu özetledi. Savaşın ilk günde sona erdirilebileceğine dair açıklamalarının 'mecazi anlamda ve abartı olarak' yapıldığını belirtti.
Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in barışı sağlayıp sağlayamayacağı sorusuna, 'Evet, Putin'in bunu sağlayabileceğini düşünüyorum.' yanıtını verdi. Müzakerelerin verimli geçtiğini ve barış için hala uzun bir yol olduğunu vurguladı. 'Bence gidip her şeyi almayı tercih ederdi.' diyerek Putin'in niyetlerini değerlendirdi.
Trump, Ukrayna'nın NATO'ya katılma ihtimalinin, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın çıkmasına yol açan faktörlerden biri olduğunu belirtti. 'Gündeme gelmemiş olsaydı savaşın başlamama ihtimali çok daha yüksek olurdu.' diyerek bu konudaki görüşünü paylaştı. Kırım'ın durumu hakkında, 'Kırım, Rusya'da kalacak.' ifadesini kullandı.
Kırım'ın Rusya tarafından yasa dışı ilhak edildiği dönemde, Barack Obama yerine kendisinin başkan olması halinde bu olayın yaşanmayacağını savundu. 'Benden kolayca alınabilir miydi? Hayır, alınamazdı.' diyerek, başkanlık döneminde bu tür olayların yaşanmayacağını ifade etti.
Trump, göçmenlik yetkililerince gözaltına alınan Türk öğrenci Rümeysa Öztürk'ün davasından haberdar olmadığını belirtti. Adalet Bakanlığından Öztürk'e karşı ellerindeki delilleri açıklamasını talep edebileceğini vurguladı. 'Bu konuda hiçbir sorunum olmaz.' diyerek, durumu netleştirdi.
Başkanlık kampanyasında ifade özgürlüğünü öne çıkarmasına rağmen, üniversite kampüslerinde Filistin'e destek verdikleri gerekçesiyle vizeleri iptal edilen yaklaşık 300 öğrenciyle ilgili, 'muazzam antisemitizm' yapıldığını savundu. İfade özgürlüğünü desteklediğini ancak bu gösterilere karşı çıktığını anlattı.