ÖYP kapsamında atanan araştırma görevlilerinin, lisansüstü eğitim azami öğrencilik sürelerinin hesaplanması ile araştırma görevliliği kadrosunda azami bulunma sürelerinin hesaplanmasında uygulanacak sürelerin farklı olduğu belirtildi.
ÖYP kapsamında atanan araştırma görevlilerinin, lisansüstü eğitim azami öğrencilik sürelerinin hesaplanmasında Geçici 67. maddeden yararlanmalarını engelleyen bir düzenleme bulunmaması nedeniyle bu kapsamda yer alan araştırma görevlilerinin, lisansüstü eğitim azami öğrencilik sürelerinin hesaplanmasında Geçici 67. maddenin uygulanmasının mümkün olmasına karşın; araştırma görevliliği kadrosunda azami bulunma sürelerinin hesaplanmasında, açık hüküm olmaması ve bu konuda başkaca lehe bir düzenlemenin bulunmaması nedeniyle 2547 sayılı Kanun'un Geçici 67. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
ÖYP kapsamında atanan araştırma görevlilerinin, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına İlişkin Usul ve Esaslar'a tabi olarak atanan araştırma görevlilerinin, lisansüstü eğitim nedeniyle öğrencilikte azami bulunma süreleri ile araştırma görevliliği kadrosunda bulunma sürelerinin farklı şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu durum, kadronun amacı dışında uzun sürelerle kullanılmasının engellenmesi ve kaynaklardan etkin bir şekilde faydalanılması amacı taşımaktadır.
Olayda, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde, birleştirilmiş yüksek lisans-doktora programına 18/08/2008 tarihinde kayıt yaptıran davacının, Aksaray Üniversitesi Rektörlüğünün 20/10/2008 tarihli oluru ile ÖYP kapsamında araştırma görevlisi kadrosuna atandığı, lisansüstü eğitimine devam ettiği aşamada, 01/07/1996 tarih ve 22683 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği'nin 19. maddesinin 06/02/2013 tarih ve 28551 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile değiştirildiği ve doktora programını tamamlama süresinin lisans derecesi ile kabul edilenler için azami dokuz yıl olarak belirlendiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, birleştirilmiş yüksek lisans-doktora programına (bütünleşik doktora) 18/08/2008 tarihinde kayıt yaptıran davacının azami süresinin 18/08/2017 tarihinde dolacağı açık olduğundan, henüz bu süre dolmadan önce tesis edilen 14/04/2017 tarihli dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Davacının izinde geçirmiş olduğu sürelerin bulunduğu ve bu sürelerin azami öğrenim süresinin hesaplanmasında dikkate alınmadığı yönündeki iddiası da değerlendirilmelidir.
Davacı, 20/10/2008 tarihinde Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı kapsamında Aksaray Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümüne araştırma görevlisi olarak atanmıştır. 2547 sayılı Kanun'un 35. maddesi uyarınca kadrosu birleştirilmiş yüksek lisans-doktora öğrenimini (bütünleşik doktora) yapmak üzere Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsüne aktarılmış ve 18/08/2008 tarihinde bütünleşik doktora öğrenimine başlamıştır.
Davacının, 2547 sayılı Kanun'un Geçici 67. maddesi ile getirilen düzenlemeye göre, azami süre hesabında daha önceki öğrenim sürelerinin dikkate alınmayacağı belirtilmiştir. Bu nedenle, davacının kadrosu ile ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, davacının mezuniyet belgesini inceleyerek, davacının bütünleşik doktora programından dokuz yıllık azami öğrenim süresi içerisinde mezun olduğunu tespit etmiştir. Bu durum, kadrosu ile ilişiğinin kesilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucunu doğurmuştur.
Sonuç olarak, davacının temyiz isteminin kabulü ile dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. Bu karar, ÖYP kapsamında atanan araştırma görevlilerinin haklarını koruma açısından önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.