MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısı sonrası İmralı'yı ziyaret eden DEM Parti heyeti, siyasi partilerle önemli görüşmeler gerçekleştirdi. Sürecin detayları ve olası pazarlık unsurları gündemde.

MHP ve İmralı Ziyareti: Siyasi Görüşmelerin Ardındaki Dinamikler

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin PKK elebaşı Abdullah Öcalan için yaptığı çağrı sonrası İmralı'yı ziyaret eden DEM Parti heyeti, Meclis'teki partilerle önemli görüşmeler gerçekleştirdi. Bu ziyaretler sırasında sürecin nasıl ilerleyeceği ve olası pazarlık unsurları hakkında çeşitli iddialar ortaya atıldı. Sürecin detayları, siyasi arenada geniş yankı buldu.

Görüşmelerin Detayları

DEM Parti heyeti, siyasi partilerle gerçekleştirdiği görüşmelerde farklı süreler harcadı. Yeniden Refah Partisi ile 1 saat 20 dakika, DEVA Partisi ile 2 saat, CHP ile 1 saat 35 dakika, AKP ile 1 saat 20 dakika, Gelecek Partisi ile 1 saat 15 dakika ve Saadet Partisi ile 1 saat süren görüşmeler yapıldı. Ancak MHP ile yalnızca 45 dakika görüşülmesi dikkat çekti.

Bu durum, MHP’nin çözüm sürecinin mimarlarından biri olmasına rağmen, görüşme süresinin diğer partilere kıyasla oldukça kısa olmasını gündeme getirdi. Fatih Portakal, MHP’nin sürece liderlik ettiği söylenirken, bu kadar kısa bir görüşme süresinin sürecin nasıl sınıfta kalacağının bir göstergesi olduğunu ifade etti.

Pazarlık Unsurları ve İddialar

Görüşmeler sırasında herhangi bir pazarlık unsuru olup olmadığı henüz netlik kazanmadı. Fatih Portakal, “Tabii bu adaya gidildiğinde pazarlık unsurları verildi mi, verilmedi mi? Şu an bunu bilmek mümkün değil” dedi. Bazı kesimler, bu konuda iddialar öne sürerek “pazarlık var” şeklinde yorumlar yaptı.

Bu durum, siyasi arenada tartışmalara yol açtı. Portakal, bu iddiaların dile getirilmesi gerektiğini belirtti. İmralı ziyaretinin ardından, sürecin nasıl şekilleneceği ve hangi adımların atılacağı merak konusu oldu.

Erdoğan'ın Rolü ve Siyasi Strateji

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın süreçteki rolü de dikkat çekti. Fatih Portakal, Erdoğan’ın perde arkasında durduğunu savunarak, “Devlet Bahçeli sözcü konumunda, Erdoğan ise sürecin arkasında duruyor” ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın heyetle fotoğraf vermemesi, bu durumu daha da belirgin hale getirdi.

Portakal, Erdoğan’ın bu süreçteki tutumunun, ileride herhangi bir görüntü ya da sözünün gündeme gelmesini istemediği düşüncesiyle hareket ettiğini öne sürdü. “Ben adaylığımı koyacağım, o yüzden bu sürecin benimle bağdaştırılmasını istemem” gibi bir strateji izliyor olabilir.