Kara Harp Okulu’nda mezuniyet ve sancak devir töreninden sonra, yalnız beş teğmen değil, onların üç amiri de “Görevlerini yerine getirmediği” iddiasıyla TSK’dan çıkarıldı. Bu durum, askeri disiplin ve hukuk açısından önemli tartışmalara yol açtı. Üç komutan, disiplinsizlik suçlamasıyla karşı karşıya kaldı. Bu olay, askeri hukuk sisteminde eşine az rastlanır bir orantısızlık içeriyor.
Mustafa Alper Topsakal, Halit Türkoğlu ve Murat Öztürk’e yöneltilen disiplinsizlik suçlaması, tören sonrasında yaşananları öngörmemesine dayandırılıyor. Yani, bu durumun sorumluluğu taksire dayanıyor. Ayırma cezasındaki gerekçenin özü, “teğmenlerin disiplinsizlik yapacağı öngörülmeli ve buna yönelik tedbir alınmalıydı” şeklinde ifade ediliyor.
Bu bağlamda, verilen ceza askeri hukuk sisteminde ve idare hukukunda orantısız bir durum oluşturuyor. İdare ve disiplin hukukundaki ölçülülük ilkesi ile uyumlu olmayan bu karara rağmen, üç komutan vakur duruşlarını korudu. Öngörememeden dolayı sorumlu tutulabilmek için neticenin öngörülebilir olması gerektiği vurgulanıyor.
2023 yılında yönerge değişikliği ile yürürlükten kaldırılan bir andın okunması hususunda devre birincisi Ebru Eroğlu, 19 Ağustos 2024 tarihinde bölük komutanı Murat Öztürk’e başvuruyor. Murat Öztürk, bu başvuruyu tabur komutanı Halit Türkoğlu’na iletiyor. Türkoğlu, başvuru üzerine Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Tören Yönergesi’ni okuyor ve andın okunmasının hukuken mümkün olmadığına kanaat getiriyor.
Bu nedenle, başvurunun kabul edilmediğini gerekçeleriyle iletmesi için Murat Öztürk’e emir veriyor. Öztürk de istemin olumsuz olduğunu Ebru Eroğlu’na bildiriyor. Halit Türkoğlu, devre birincisinin reddedilen müracaatından diğer Harbiyelilerin de haberdar olabileceğini düşünerek, bu durumu tören provası sırasında tüm Harbiyelilere iletti.
Halit Türkoğlu, okunacak andın “Askerlik Andı” olacağını belirtti. Ayrıca, Askerlik Andı’nda da geçtiği gibi, kanunlara ve nizamlara uymaları gerektiğini vurguladı. Mezun olduktan sonra astlarının veya maiyetlerinin bu kurallara uyması için kendilerinin de bu kuralları işleteceklerini ifade etti.
Alay komutan vekili Mustafa Alper Topsakal’a da bu konuyla ilgili bilgi verildi. Topsakal, Türkoğlu’na “Doğru olanı yaptınız” diyerek, mevzuatta emredilen hususlar haricinde hareket edilmeyeceği emrini verdi. Bu durum, askeri disiplinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Kara Harp Okulu’nda mezuniyet törenleri yıllar boyunca bayram havasında geçmiştir. Genç subayların TSK saflarına katıldığı bu kutlu gün, devlet ricalinin katılımıyla adeta bir devlet-millet buluşması şeklinde yaşanmıştır. Emekli Askeri Hakim Cengiz Demirtaş, üç komutanın olay günü gerçekleşen hadiseyi önceden öngörmesinin beklenemeyeceğini ifade etti.
Demirtaş, “Yaşanan hadisenin objektif bir değerlendirme ile bakıldığında öngörülebilir olduğu nasıl söylenebilir?” diyerek, mevzuattan kaldırılan andın okunmasının bir disiplinsizlik olduğu hususunda Kara Harp Okulu’nda bir farkındalık olmadığını belirtti. Geçmişte yaşanan benzeri olaylara zamanında işlem yapılsaydı, bu durumun önüne geçilebilirdi.
Cengiz Demirtaş, soruşturma aşamasında ortaya çıkan önemli bir gerçeği dile getirdi. Mevzuattan kaldırılan andın okunması için Kara Harp Okulu Dekanı’na başvuru yapıldığı, ancak bu başvuruların komutanlara iletilmediği ortaya çıkmıştır. Bu durum, mevzuattan kaldırılmış andın okunmasının olay zamanında ‘Disiplinsizlik’ olarak anlamlandırılmadığını gösteriyor.
4 Eylül 2024 tarihinden sonrasındaki gündemle bugünün şartları ile 30 Ağustos 2024 öncesindeki hareket tarzlarını yargılamak hukuka ve hakkaniyete aykırı gözüküyor. TSK’dan çıkarılan üç komutan, bu süreçte TSK’nın zarar görmemesi adına her türlü davranıştan uzak durdu. Yıllarca askeri hakim olarak görev yapan Demirtaş, hukuka aykırı kararın bağımsız yargı mercilerinde iptal edileceğine olan inancını dile getirdi.