İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, terör ve yolsuzluk suçlamasıyla gözaltına alındı. İfadesi ve soruşturma süreci hakkında detaylar ortaya çıktı. İşte gelişmeler.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen terör ve yolsuzluk soruşturması kapsamında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, emniyette 4 saat 15 dakika süren bir ifade verdi. İmamoğlu, 121 sayfa ifade verirken, “Gerekli gördüğüm sorulara cevap vereceğim” dedi. İfadesinde, kendisine yöneltilen 36 soruya “Bu soruyu muhatap almıyorum” yanıtını verdi.
İmamoğlu, ifade sırasında etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemediğini belirtti. “Ben herhangi bir suç işlemediğim için etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemiyorum” dedi. İfadesinin detayları, soruşturmanın seyrini etkileyecek önemli bilgiler içeriyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturmasında, 90 şüpheli emniyette ifade verdi. İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu şüpheliler, suç örgütü yöneticiliği ve yolsuzluk gibi ciddi suçlamalarla karşı karşıya. Soruşturma kapsamında, bazı şüphelilerin banka kasalarına el konulduğu öğrenildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu ve diğer şüpheliler hakkında 'suç örgütü yöneticisi olmak', 'irtikap', 'rüşvet' gibi suçlamalarla soruşturma başlattı. Bu süreçte, İBB'den ihale alan bir şirketin, rüşvet olarak 50 milyon lirayı İmamoğlu İnşaat'a aktardığı iddia ediliyor.
Soruşturma kapsamında gizli tanık ifadeleri de önemli bir yer tutuyor. İBB çalışanı olan gizli tanık, 2024 Yerel Seçimleri'nde DEM Parti'nin CHP'yi desteklemesi için sağlanan para trafiğinin şüpheli Murat Ongun tarafından gerçekleştirildiğini ifade etti. Bu durum, soruşturmanın derinleşmesine neden oldu.
Ayrıca, İmamoğlu ile şüpheli Azad Barış arasında 253 ortak baz kaydı tespit edildi. Bu durum, İmamoğlu'nun terör örgütüyle bağlantılı olduğu iddialarını güçlendiren bir unsur olarak değerlendiriliyor. Soruşturma, İstanbul'daki siyasi dengeleri de etkileyebilir.
İmamoğlu, ifade sırasında, “Halkın iradesine saygı duymayan iktidar mensuplarının tarafıma yürütmüş olduğu müdahalelerin bir biçimiyle de şu an itibariyle karşı karşıyayım” dedi. Bu açıklama, siyasi bir mücadele olarak değerlendiriliyor. İmamoğlu, kendisine yöneltilen suçlamaların asılsız olduğunu savunuyor.
İmamoğlu, “Bu suç isnadını bana yükleyen ve 16 milyon İstanbullunun gözaltına alınmış bir Belediye Başkanı dönemini yaşatan bu insanlarla ilgili yasal tüm haklarımı hayatım boyunca arayacağımı” belirtti. Bu sözler, İmamoğlu'nun duruşunu ve kararlılığını ortaya koyuyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yürütülen bu soruşturma, Türkiye'deki siyasi atmosferi etkileyecek gibi görünüyor. İmamoğlu'nun ifadesi ve yolsuzluk iddiaları, kamuoyunda geniş yankı buldu. Soruşturmanın sonuçları, İstanbul'daki siyasi dengeleri değiştirebilir.
İmamoğlu'nun durumu, sadece kendisi için değil, aynı zamanda İstanbul'un geleceği açısından da kritik bir öneme sahip. Soruşturmanın seyrine bağlı olarak, İmamoğlu'nun siyasi kariyeri ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yönetimi üzerinde önemli etkiler yaratabilir.