İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Necmettin Karaduman ile olan ilişkisi, geçmişteki siyasi bağlantılar ve vefa duygusunun derinliği üzerine bir inceleme. 1981 yılında kurulan Yükseköğretim Kurulu (YÖK), üniversitelerdeki özerkliği kaldırarak birçok kısıtlama getirmiştir. Bu durum, üniversiteye girişteki eşitsizlikleri artırmış ve bazı grupların avantaj elde etmesine yol açmıştır.
YÖK, 12 Eylül 1980 darbesinin ardından, üniversiteleri kontrol altına almak amacıyla kurulmuştur. Bu süreçte, üniversitelerde başörtüsü yasağı gibi uygulamalar hayata geçirilmiştir. Ayrıca, İmam Hatip okulu mezunlarına yönelik katsayı şartı getirilmiştir. Bu durum, üniversiteye girişte eşitsizlikleri artırmış ve bazı grupların avantaj elde etmesine yol açmıştır.
YÖK, 2004 yılına kadar Genelkurmay Başkanlığı’nın bir temsilcisini yönetiminde bulundurmuştur. Bu durum, YÖK’ün ne denli güçlü bir kurum olduğunu göstermektedir. Ancak bu güç, beraberinde birçok hukuksuzluğu ve kayırmayı da getirmiştir. Çeşitli yollarla üniversitelere giriş yapan öğrencilerin sayısı artmış, bu da eğitim sisteminde ciddi sorunlara yol açmıştır.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 1990 yılında YÖK’ün tanımadığı Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne yasa dışı yatay geçiş yaptığı iddiaları gündeme gelmiştir. Bu süreçte Necmettin Karaduman’ın adı sıkça anılmaktadır. Karaduman, Anavatan Partisi’nin (ANAP) önemli isimlerinden biri olarak bilinir ve İmamoğlu’nun ailesiyle olan ilişkileri dikkat çekmektedir.
Necmettin Karaduman, 1983 yılında ANAP’tan milletvekili seçilmiş ve uzun süre Meclis Başkanlığı yapmıştır. İmamoğlu’nun yatay geçişinde Karaduman’ın etkisi olup olmadığı merak edilmektedir. İki isim arasındaki Trabzon bağlantısı ve aile dostluğu, bu iddiaları güçlendiren unsurlar arasında yer almaktadır.
Necmettin Karaduman, Encümen-i Dâniş adlı yapının başkanlığını yapmıştır. Bu yapı, derin devletle ilişkilendirilen bir grup olarak bilinir. Karaduman, bu grubun devletin korunmasına yönelik tedbirler aldığını belirtmiştir. Encümen-i Dâniş, Osmanlı döneminden etkilenerek kurulmuş ve önemli isimleri bir araya getirmiştir.
Karaduman’ın hayatı boyunca birçok önemli isimle ilişkisi olmuştur. Bu ilişkiler, onun siyasi gücünü artırmış ve çeşitli konularda etkili olmasını sağlamıştır. İmamoğlu’nun Karaduman’a olan minnettarlığı, bu derin bağların bir yansıması olarak değerlendirilmektedir.
Ekrem İmamoğlu, Necmettin Karaduman’a olan vefa duygusunu her fırsatta göstermiştir. Karaduman’ın cenaze töreninde İmamoğlu’nun varlığı, bu ilişkinin derinliğini ortaya koymaktadır. Ayrıca, İmamoğlu, Karaduman adına anma törenleri düzenlemiş ve onun adına bir okul yaptırmıştır.
İmamoğlu ailesinin Karaduman’a olan saygısı, toplumda dikkat çekmektedir. Bu durum, İmamoğlu’nun karakterini ve geçmişe olan bağlılığını göstermektedir. Karaduman’ın vefatından sonra bile İmamoğlu, onun anısını yaşatmaya devam etmektedir.