Çin, ABD'nin tarife artışlarına karşı olduğu ve bu duruma kararlı bir şekilde yanıt vereceği belirtilmiştir. Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, ABD'nin tarifeleri daha fazla yükseltmeye yönelik herhangi bir adıma karşı koyulacağı ifade edilmiştir. Bu durum, iki ülke arasındaki ticaret ilişkilerinin gerginliğini artırmaktadır.
ABD'nin tarife tehdidiyle ısrar ettiği ve zora dayalı tabiatını bir kez daha ortaya koyduğu kaydedilmiştir. Eğer ABD bu yolda devam ederse, Çin sonuna dek kararlı karşı tedbirlerle yanıt verecektir. Bu açıklamalar, Çin'in ticaret politikalarının ne denli sert olduğunu göstermektedir.
Çin Merkez Bankası, piyasa istikrarını sağlamak amacıyla gerekirse yeniden borçlanma desteği sunulacağını vurgulamıştır. Bu durum, piyasalardaki dalgalanmaların önüne geçmek için atılacak önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Merkez Bankası'nın bu açıklaması, yatırımcılar için güven verici bir unsur olmuştur.
Çin'in varlık fonu, Çin Yatırım Kurumuna bağlı fon şirketi Central Huijin, borsalardan hisseler satın alarak fiyat istikrarına katkı yapacağını duyurmuştur. Bu tür önlemler, piyasalardaki belirsizliklerin azaltılmasına yardımcı olacaktır. Yatırımcıların güveninin yeniden tesis edilmesi için bu tür adımlar kritik öneme sahiptir.
Trump'ın karşılıklı tarifeleri açıklamasının ardından Asya borsalarındaki düşüşe paralel olarak, Çin'de hisse senedi piyasaları gerilemiştir. ABD'nin karşılıklı tarife artışı ve Çin'in tepkisi, iki ülke arasındaki ticaret savaşının derinleşmesine yol açmaktadır. Bu durum, global piyasalarda da etkisini göstermektedir.
ABD, Çin'e yüzde 34 gümrük tarifesi getireceğini açıklamıştır. Washington yönetimi, Çin'e yüzde 10 baz tarifeye ilave olarak yüzde 24 karşılıklı tarife olmak üzere toplamda yüzde 34 ek gümrük tarifesi getirileceğini belirtmiştir. Bu yeni tarife artışları, Çin'in ABD'den ithal ürünlere uyguladığı asgari gümrük tarifesinin yüzde 54'e kadar çıkmasına neden olmuştur.
Çin, ABD'nin tarife artışlarına tepki gösteren ilk ülke olmuştur. Yüzde 34'lük tarife artışına karşı aynı oranda ek tarife uygulayacağını duyurmuştur. Bu durum, iki ülke arasındaki ticaret savaşının daha da tırmanmasına neden olmuştur. Pekin yönetimi, bu süreçte çeşitli stratejiler geliştirmektedir.
Pekin, ayrıca Dünya Ticaret Örgütü'nde ABD aleyhine dava açmış, bazı nadir toprak elementlerinin ihracatına kısıtlama getirmiş ve ABD şirketlerine yönelik yaptırımlar açıklamıştır. Bu tür adımlar, Çin'in ticaret politikalarının ne denli agresif olduğunu göstermektedir. ABD Başkanı Trump, Çin'in karşılıklı tarifelere misilleme olarak getirdiği yüzde 34 ek tarife artışını 8 Nisan'a kadar geri çekmediği takdirde, yüzde 50 ek tarife daha getireceğini açıklamıştır.