Avrupa Birliği, Meksika’dan Venezuela’ya kadar birçok ülkeye vize muafiyeti tanırken, Türkiye’nin bu haktan mahrum kalması dikkat çekiyor. Türkiye, AB ile olan vize serbestisi müzakerelerinde çeşitli zorluklarla karşı karşıya. Dışişleri kaynakları, serbesti için çalışmaların sürdüğünü belirtse de, Türkiye’nin vize muafiyeti hayali uzun yıllar daha sürecek gibi görünüyor.
Honduras, Nikaragua, Meksika ve Venezuela gibi ülkelerin vatandaşları, Avrupa Birliği ülkelerine vize almadan seyahat edebiliyor. 2018’de İstanbul’daki başkonsoloslukta gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın katledilmesinin ardından insan hakları ihlalleri ile gündeme gelen Suudi Arabistan’ın da yakın zamanda AB ile vize serbestisine sahip olacağı açıklandı. Bu durum, Türkiye’nin vize serbestisi konusundaki çabalarını daha da zorlaştırıyor.
AB, mevcut durumda AB üyesi olmayan 61 ülkeye vize muafiyeti tanıyor. Bu ülkeler arasında Trinidad ve Tobago, Panama ve El Salvador gibi ülkeler yer alıyor. Ayrıca, AB’nin bazı üyeleri tarafından bağımsızlığı tanınmayan Tayvan da vize muafiyetine sahip. Vize muafiyeti sağlanan ülkeler arasında sıkça insan hakları ihlalleriyle gündeme gelen Suudi Arabistan’ın da yer alacağı belirtiliyor.
Türkiye dışında AB’ye aday olan tüm ülkeler, AB’ye vizesiz seyahat edebiliyor. Toplamda AB ülkelerinde yaşamayan 1 milyar 394 milyon kişi, Schengen Bölgesi’ne vizesiz erişime sahip. Bu durum, Türkiye’nin vize serbestisi hedefinin ne kadar uzak olduğunu gözler önüne seriyor.
Azerbaycan ve Ermenistan gibi ülkeler, vize muafiyeti olmasa da basitleştirilmiş vize prosedürlerine sahip. Bu ülkelerin vatandaşları, Türk vatandaşlarına kıyasla başvurularda daha az belge sunarak süreci hızlandırabiliyor. Bazı gruplardaki kişilerden başvuru ücreti de alınmıyor.
Bu durum, Türkiye’nin vize serbestisi için yaptığı başvuruların yanı sıra, diğer ülkelerle olan ilişkilerini de etkiliyor. Türkiye, vize serbestisi sağlanana kadar vize alma süreçlerinin kolaylaştırılması yönünde taleplerde bulunuyor.
Dışişleri Bakanlığı, vize krizini hafifletmek için AB’ye bir dizi öneri sundu. Bu öneriler arasında, ABD veya Birleşik Krallık gibi Batı ülkelerine vizesi olan Türk vatandaşlarının Schengen Bölgesi için tekrar vize almaması da bulunuyor. Ancak AB, Türkiye’nin bu önerilerine dönüş yapmadı.
Brüksel, Vize Serbestisi Yol Haritası’ndaki 72 kıstastan kalan altısının karşılanmasını istiyor. Bu durum, Türkiye’nin vize serbestisi hedefinin ne kadar zor olduğunu gösteriyor. Türkiye, bu kıstasların karşılanması için gerekli çalışmaları yürütmeye devam ediyor.
AB, Türkiye’nin Terörle Mücadele Yasası’nın değişmesi konusunda ısrarcı. Bu yasadaki “terör” tanımının çok geniş ve muğlak olduğunu savunuyor. Daha önce AB yetkilileri, bu yasanın geniş kapsamı nedeniyle muhalifleri suçlamak için kullanılabildiğine dikkat çekti.
Türkiye ise mevcut şartlarda yasada değişim yapılamayacağını belirtiyor. Her iki taraf arasında bir orta nokta bulunması gerektiği ifade ediliyor. Türkiye’nin girişimleri hakkında çalışma grupları oluşturulmuş ve belli alanlarda ilerlemeler kaydedildiği belirtiliyor.
Türkiye, vize serbestisi sağlanana kadar vize alma süreçlerinin kolaylaştırılması ve öğrenci/iş insanları gibi bazı gruplara vize kolaylığı sağlanması yönünde taleplerde bulunuyor. Türk vatandaşlarının vize alırken yaşadığı sorunlar, AB Komisyonu ve üye ülkelerle yapılan temaslarda dile getiriliyor.
Bu talepler, Türkiye’nin AB ile olan ilişkilerinin geliştirilmesi açısından büyük önem taşıyor. Türkiye, vize serbestisi hedefini gerçekleştirmek için gerekli adımları atmaya devam ediyor.
Ankara’da bazı yetkililer, AB’nin vize almayı zorlaştırarak Türkiye’ye demokratik gerileme ve siyasi durum nedeniyle gizli bir yaptırım uyguladığı düşüncesinde. Ancak Brüksel’in, AB’ye gelen bazı Türk vatandaşlarının seyahatlerinden sonra geri dönmeyeceğine dair endişeleri olduğu anlaşılıyor.
Türkiye’deki ekonomik zorluklar, siyasi durum, artan tutuklamalar ve düşen yaşam kalitesi, AB’yi yasa dışı göç konusunda endişelendiriyor. Bu durum, Türkiye’nin AB ile olan ilişkilerini daha da karmaşık hale getiriyor.
AB Sığınma Ajansı’nın (EUAA) 2024 verilerine göre, Türkiye’den AB ülkelerine 2024 yılında 55 bin 705 iltica başvurusu yapıldı. Türkiye, Suriye, Afganistan ve Venezuela’nın ardından vatandaşları AB ülkelerine en çok iltica başvurusu yapan dördüncü ülke konumunda bulunuyor.
2023’te Türkiye’den AB ülkelerine yaklaşık 101 bin başvuru yapıldı ve bu, 2022’ye kıyasla yüzde 82’lik bir artış olarak kayıtlara geçti. Türkiye, 2023’te listede Venezuela’nın önünde üçüncü sırada yer alıyordu.
Avrupa’da sağ güç kazanırken, AB özellikle göç konusunda büyük baskı görmeye devam ediyor. AB Komisyonu, iltica başvurularını daha hızlı değerlendirmek ve geri göndermeleri hızlandırmak için yeni bir prosedür başlattı. Bu doğrultuda Bangladeş, Fas, Hindistan, Kolombiya, Kosova, Mısır ve Tunus ‘güvenli’ menşe ülkeler ilan edildi.
Bu ülkelerin vatandaşlarının başvurularında artık altı ay yerine üç ay içinde karar verilecek. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu aday ülkeler otomatik olarak ‘güvenli’ menşe ülkeler kabul edilecek. Bu durum, Türkiye’nin iltica başvurularının geleceğini etkileyebilir.
Bu doğrultuda verilen yanıtların çoğunlukla olumsuz olması bekleniyor. Çünkü AB, bahsi geçen ülkeleri başvuru sahipleri için “güvenli” kabul etmiş olacak. Türkiye’den yapılan iltica başvurularına zaten çok büyük oranda olumsuz yanıt veriliyordu.
2024’te yapılan başvuruların sadece yüzde 17’si olumlu dönüş aldı. Bu oran, 2019’da yüzde 54’tü. Türkiye’den çok başvuru yapılan Suriye ve Afganistan gibi ülkelerde ise olumlu dönüş oranı yüzde 90 ve yüzde 63 olarak kaydedildi.