Türkiye’de finansman maliyetleri sanayi yatırımlarının önündeki en büyük engel olmaya devam ediyor. Ancak sanayi arsası sorunu da en az finansman kadar yatırımların önünü tıkıyor. Yetersiz arsa arzı ve yüksek fiyatlar, sanayicilerin büyümesini engelliyor. Bu durum, sektörel kümelenme ve lojistik sorunlarıyla birleşiyor.
Sanayi arsası arzındaki yetersizlik ve mevcut arsaların astronomik fiyatları, Türkiye’nin büyümesinin önündeki önemli engellerden biri olarak görülüyor. Pahalı sanayi arsası fiyatları, iş dünyasını caydıran bir unsur haline gelirken, sanayiciler, fabrikalarını kurmak için ellerindeki parayı araziye yatırmak zorunda kalıyor. Bu durum, plansız ve altyapısı olmayan bölgelerde yeni sorunlar yaratıyor.
Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) kurucu Başkanı Burak Önder, “Bugün sanayicinin para değil arsa desteğine ihtiyacı var” diyerek sanayi arsası sorununu vurguladı. İstanbul’dan Ergene’ye fabrikasını taşıyan Önder, sanayi arsalarındaki artan fiyatlara dikkat çekti. “Bugün Esenyurt-Kıraç’a gidin metrekare fiyatı 250 dolar. Gelişmiş ülkelerde 15-20 dolar” diyerek fiyatların yükselmesine neden olan arsa bulunamamasını belirtti.
Önder, “Arsa sorunu bizi kilitleyen bir konu. Bizim, elimize geçen parayı toprağa değil, otomasyona, insan kaynağına, verimliliğe yatırmamız lazım” diyerek sektörel sanayi bölgeleri modeline geçilmesi gerektiğini ifade etti. Bu durum, sanayicilerin daha verimli ve rekabetçi olabilmesi için kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.
Önder, Avrupa ve Çin’de sektörel kümelenme modellerinin uygulandığını belirtti. Kümelenme, ana sanayi, yan sanayi, lojistik ve tedarikçi tüm paydaşları kapsıyor. Ancak Türkiye’de yatırımların Anadolu’ya gitmemesinin nedeninin lojistik olduğunu vurguladı. Türkiye, karayolu ve hava yolunda iyi bir konumda olsa da, deniz ve demir yolunda yeterli gelişim sağlanamamıştır.
Önder, kamudan beklentilerinin sektörel sanayi bölgelerinin oluşturulup bunların limanlara bağlanması olduğunu ifade etti. Bu bağlamda, sanayi yatırımlarının artırılması ve rekabet gücünün yükseltilmesi için lojistik altyapının güçlendirilmesi gerektiği ortaya çıkıyor.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı İbrahim Burkay, Bursa’nın yalnızca 50 milyon metrekare sanayi alanına sahip olduğunu belirtti. Bursa’nın sanayiye ayrılan payı binde 8 seviyesindedir. Burkay, “Bursa’da 17 OSB var diyoruz ancak hepsinin toplam büyüklüğü bugün rekabet içerisinde olduğumuz illerdeki bir OSB’nin büyüklüğüne eşit” dedi.
Burkay, KOBİ’lere yer tahsis edilmesi durumunda cirolarının iki katına çıkabileceğini ifade etti. “Bugün KOBİ’ye yer tahsis edin, bulunduğu mevcut bin metrekare alanı iki katına çıkarın, cirosu 10 milyon TL’den 20 milyon TL’ye çıkar” diyerek KOBİ’lerin büyüme potansiyeline dikkat çekti.
Bursa’da sanayi arsası fiyatlarının astronomik rakamlara ulaştığını belirten Burkay, “Burada bin metrekare yer alsanız, inşaat maliyeti ile birlikte yapacağınız makine teçhizat yatırımından neredeyse 5 kat fazla para ödemeniz gerekiyor” dedi. Bu durum, üreticilerin yatırım yapma isteğini olumsuz etkiliyor.
Burkay, “Biz, sektör pazarda rekabetçi bir oyuncuyken yeni yatırım imkanlarını firmalarımıza sunabilmeyi hedefliyoruz” diyerek sanayi arsası sorununa çözüm arayışlarının önemine vurgu yaptı. Rekabet gücünün kaybedilmesi durumunda, yeni yatırım fırsatlarının da anlamını yitireceği ifade ediliyor.
Sanayi imarlı arsalar, fabrikalar, depolar ve üretim tesisleri gibi sanayi tesislerinin inşasına uygun alanları ifade eder. Bu tür arsalar genellikle şehir merkezlerinin dışında, sanayi bölgelerinde bulunur. Türkiye’de İstanbul, İzmir, Bursa, Kocaeli ve Gaziantep gibi şehirler, sanayi imarlı arsa yatırımı için cazip bölgeler arasında yer alıyor.
Madeni Yağ ve Petrol Ürünleri Sanayicileri Derneği (MAPESAD) Başkanı Tayfun Koçak, sanayicinin yatırım ve büyüme iştahına mevcut arsa stokunun yetişemediğini belirtti. Düzce’de sanayi arsasının metrekaresinin 125 dolara yükseldiğini ifade eden Koçak, “Düzce’de de bizden sonra bir iki parsel kalmıştı” diyerek mevcut durumun ciddiyetine dikkat çekti.