Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye başkanlık sistemini getirmek için halka pembe hayaller sundu. ‘verin yetkiyi, görün etkiyi’ dedi. 2018 yılında yapılan başkanlık seçimlerinde, Erdoğan, yetki verilmesi durumunda ekonomik sorunların çözüleceğini ifade etti. Ancak, bu süreçte emekli aylıkları ve yoksulluk oranları önemli bir sorun haline geldi.
Erdoğan, 2018’de “Bu kur filan, bunların hiçbirisi bizim geleceğimizi belirleyen şeyler değil. Bizim geleceğimizi, biz belirleyeceğiz” diyerek yetki talep etti. O dönemde en düşük emekli aylığı 1.545 lira, ekmek ise 1.25 kuruştu. Ancak, 6.5 yıl içinde ekmek fiyatı 10 kat artarken, emekli aylığı sadece 9.4 kat arttı.
Bu süreçte, emekli aylığı ile alınabilecek ekmek sayısı 78 adet azaldı. Emeklinin sofrasından 78 ekmek eksildi. Ayrıca, emekli aylığından 3.3 gram altın gitti. Bu durum, emeklilerin yaşam standartlarını ciddi şekilde etkiledi.
2018’de Erdoğan’ın aylık geliri 76.700 lirayken, bugün bu rakam 379.097 liraya yükseldi. En düşük emekli aylığı ise 12.924 lira artarak 14.469 liraya çıktı. Ancak, ekmek fiyatlarının 12.5 liraya yükselmesiyle emeklinin alım gücü azaldı.
En düşük emekli aylığıyla 1.236 ekmek alınabiliyorken, bu sayı 1.158’e düştü. Emekli aylığıyla satın alınabilecek süt ve zeytinyağı miktarı da azaldı. Emekliler, Temmuz 2018’den önce aylık geliriyle yaklaşık 5 çeyrek altın alabiliyorken, bugün bu rakam 3’ün altına düştü.
Geride kalan 6.5 yılda, hem vatandaşın hem de ülkenin borcu katlandı. Yoksulluk oranları zirve yaptı. Temmuz 2018’den bu yana dolar 7.7 kat, Euro ise 6.8 kat arttı. Türkiye’nin brüt borcu 425 milyar dolardan 525 milyar dolara yükseldi.
AB tanımlı genel yönetim borcu ise 1.1 trilyondan 10 trilyona fırladı. Enflasyon oranı yüzde 15.39’dan yüzde 70’leri aştı ve şimdi yüzde 44.38 seviyelerinde seyrediyor. Bu ekonomik durum, vatandaşların yaşam standartlarını olumsuz etkiledi.
6.5 yıl içinde takibe düşen tüketici kredisi 40.7 milyar lira, takibe düşen kredi kartı ise 43.8 milyar liraya ulaştı. Gerçek işsiz sayısı 7 milyon 11.2 milyona, sosyal yardıma muhtaç olan hane sayısı 3.5 milyondan 3.7 milyona çıktı. Bu veriler, ekonomik sıkıntıların derinleştiğini gösteriyor.
Yoksulluk ve işsizlik oranlarının artması, toplumda büyük bir huzursuzluk yaratıyor. Emeklilerin alım gücünün düşmesi ve borçların artması, Türkiye’nin ekonomik geleceği hakkında endişeleri artırıyor. Bu durum, hükümetin ekonomik politikalarını gözden geçirmesi gerektiğini ortaya koyuyor.