İçeride siyasi kovuşturmalarla başlayan, dünyada küresel ticaret savaşları ile büyüyen gerilim iklimi tüketici güvenine yansıdı. Nisan ayında Tüketici Güven Endeksi, %2,3 düşerek 83,9 seviyesine geriledi. Bu durum, hem iç hem de dış faktörlerin etkisiyle oluşan belirsizliklerin tüketici güvenini olumsuz etkilediğini gösteriyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Merkez Bankası iş birliği ile yürütülen Tüketici Eğilim Anketi, tüketici güveninin düşüşünü ortaya koydu. Mart ayında 85,9 olan endeks, nisan ayında 83,9'a geriledi. Bu düşüş, siyasi alandaki gelişmeler ve ABD'nin radikal gümrük tarife değişiklikleri gibi küresel faktörlerin etkisiyle gerçekleşti.
Son dönemde yaşanan siyasi gelişmeler, tüketici güveninde belirgin bir azalmaya yol açtı. İçerideki siyasi kovuşturmalar ve gözaltılar, toplumsal eylemlerle birleşerek bir belirsizlik ortamı oluşturdu. Ayrıca, ABD'nin açıkladığı gümrük tarifeleri, dünya ekonomisinde taşları yerinden oynattı ve bu durum Türkiye'deki tüketici güvenini olumsuz etkiledi.
Tüketici Güven Endeksi, 0-200 aralığında değer alabiliyor. 100'den büyük olması, tüketici güveninde iyimserliği, 100'den küçük olması ise kötümser durumu yansıtıyor. Nisan ayında endeksin 83,9 olması, tüketicilerin genel ekonomik gidişat ve kendi mali durumlarına ilişkin olumsuz beklentiler içinde olduğunu gösteriyor.
Hanelerin maddi durumları ve genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirmelerde kötümserlik nisan ayında arttı. Mevcut dönemde hanelerin maddi durumu alt endeksi, martta 70,9 iken, nisan ayında %2,5 düşüşle 69,1'e geriledi. Gelecek on iki ayda hanelerin maddi durum beklentisi de %0,5 düşüşle 84,3'e indi.
Genel ekonomik durum beklentisi de benzer bir düşüş gösterdi. Mevcut dönemde genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirme alt endeksi, %0,6 düşüşle 55,6'ya geriledi. Gelecek on iki aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi ise %2,2 düşüşle 82,8'e indi. Bu durum, tüketicilerin geleceğe dair olumsuz bir bakış açısına sahip olduğunu gösteriyor.
Tüketicilerin harcama yerine tasarruf etmeyi tercih etmesi, nisan ayında belirginleşti. Hanelerin mali durumunu yansıtan endeks, %0,6 düşerek 79,8'e geriledi. Mevcut dönemde dayanıklı tüketim malı satın almak için uygunluk alt endeksi %5,3, yarı dayanıklı tüketim mallarına harcama eğilimi ise %1,5 düşüş kaydetti.
Gelecek on iki ayda dayanıklı tüketim mallarına harcama eğilimi %3,8 düşüş gösterdi. Ancak mevcut dönemin tasarruf etmek için uygunluğu değerlendirmesi %7,4 arttı. Bu durum, tüketicilerin harcama yerine tasarruf etmeyi tercih ettiğini ortaya koyuyor.
Tüketici güveni ile seçim beklentileri arasında önemli bir ilişki bulunuyor. Düşen güven düzeyinin seçim beklentileri üzerinde etkili olduğu gözlemleniyor. Mayıs 2023 Genel Seçimleri sürecinde tüketici güveni, nisan ayında 87,5'e ve mayıs ayında 91,1'e çıkarak son beş yılın zirvesine ulaştı.
Ancak ekonomik gidişatta yaşanan bozulma ve kur şokları, tüketici güveninin sert bir şekilde düşmesine neden oldu. Ağustos 2023'te 68'e kadar inen güven endeksi, ardından kısmi bir yükseliş gösterdi. Ancak yerel seçimlerin yapıldığı mart ayında güven endeksi yerinde kaldı.
Sonuç olarak, nisan ayında Tüketici Güven Endeksi'nde yaşanan düşüş, iç ve dış faktörlerin etkisiyle oluşan belirsizliklerin bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Tüketicilerin harcama yerine tasarruf etmeyi tercih etmesi, ekonomik belirsizliklerin etkisini gösteriyor. Gelecek dönemde tüketici güveninin nasıl şekilleneceği merakla bekleniyor.
Ekonomik göstergelerdeki dalgalanmalar, tüketici güveninin gelecekteki seyrini belirleyecektir. Tüketici güveninin artması, ekonomik istikrarın sağlanması için kritik bir öneme sahip.