İzmir Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, K. G. isimli şüphelinin batık durumda bulunan bir sigorta şirketinin çoğunluk hisselerini hukuka aykırı şekilde devraldığını belirledi. K. G. ayrıca, şirketi yönettiği 5 ay boyunca maddi açıdan kötü durumda olan şirketin sermayesinin bir kısmını zimmetine geçirdi.
Yürütülen çalışmalarda, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu denetiminden kaçınmak için çok sayıda havale yapıldığı ve mal ile hizmet alımı bahanesiyle belli başlı firmalara sigorta şirketinin sermayesinin aktarıldığı ortaya çıktı. Şirketten hortumlanan meblağın daha sonra K. G. ’nin özel hesaplarına aktarıldığı belirlendi.
Şirket adına düzenlenen faturaları inceleyen ekipler, K. G. ve yönetim kurulu üyesi T. E. ile ailelerinin otel konaklama, hastane masrafı, kıyafet, beach ve ev tadilat bedelleri gibi şahsi harcamalarının da şirket sermayesi üzerinden gerçekleştirildiğini tespit etti. Bu durum, şirketin mali durumunu daha da kötüleştirdi.
Şirket çalışanlarının IP telefon sistemi üzerinden yaptıkları görüşmelerde, 'O yiyor, stresini biz çekiyoruz' şeklinde ifadelerin geçtiği belirlendi. Bu ifadeler, K. G.'nin şirket sermayesinden yaklaşık 180 bin TL ödeme yaparak kendisine yılın iş adamı ödülü verdirttiğini ortaya koydu.
Sigorta şirketi yöneticilerinin yaklaşık 15 milyon TL’yi doğrudan zimmetlerine geçirdikleri, kendilerine yakın şirketlere 'yol yardım’, ‘yedek parça’ ve ‘acente masrafı' gibi gerekçelerle piyasa ortalamasından fazla ödemeler yaparak toplamda 100 milyon TL’ye yakın kamu zararına neden oldukları tespit edildi. Bu durum, ciddi bir yolsuzluk skandalı olarak değerlendirildi.
İzmir merkezli İstanbul ve Ankara’da gerçekleştirilen eşzamanlı operasyonda 11 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Bu operasyon, mali suçlarla mücadelede önemli bir adım olarak kaydedildi. Yetkililer, konuyla ilgili soruşturmanın derinlemesine devam edeceğini açıkladı.